GALATASARAY
- Şampiyon takım, kadrosuna 12 oyuncu ekler mi? Sıfıra yakın bir
kulübeniz varsa ve az da olsa kullandıklarınızın kontratı bitiyorsa bu da olur.
Ligi bitiren Onyekuru, Fernando, Badou, Diagne gibi parçalar Babel, Nzonzi,
Seri, Lemina ve nihayet Falcao’yla değiştirildi.
- Fatih Terim artık kulübeye korkmadan bakabilir. Tabi TFF sahada
olmasına izin verirse. Donk, Jimmy, Emre Mor, Taylan, Andone, Adem hatta Şener
gibi isimler Kasım ayında yorucu bir Avrupa deplasmanı dönüşü iç sahada size
istediğiniz konforu verebilir. Eren, Muğdat, Sinan, Semih’ten buralara gelmek..
1 haftada Ortaçağ, 15 günde Yeniçağ, 1 ayda Fransız Devrimi’ne kadar gitti
Galatasaray benchi.
- Yabancı kontenjanı dibine kadar kullanıldı ve bedeli Linnes
ödedi. Formsuz Mariano ve Nagatomo’nun son kontrat yıllarına rağmen kurban yine
bu Norveçli sessiz adam oldu. Sol bekte hiç mahcup etmeyen, sağ bekte de tempo
verebilen Linnes bu yeni kurguda çok aranır. Mariano oyun kuruyordu da Ndiaye
ve baskı yiyince dağılan Fernando varken mecburdu. Şimdi Marcao, Nzonzi, Seri,
Lemina vs bunu yapacak adam çok ama tempolu bek yok. Ah Linnes, üzümlü kekim..
- Orta saha kurgusu ve Babel’in nasıl kullanılacağı Galatasaray’ın
yolunu belirleyecek. Nzonzi, Lemina ve Seri birlikte oynarsa Belhanda, Babel,
Feghouli üçlüsünden birine kulübe gözükecek. Bu adamları mümkün olduğunca
birlikte kullanmanın yolu bek mecburiyetini azaltmaktan geçiyor. Stoper yedeği
dışında kadro geniş, kadro zengin. “Para kazanmak değil parayı harcamak
sanattır.” sözündeki gibi geniş kadro kurmaktan çok bu kadroyu verimli
kullanmak sanattır. O da Terim’in işi.
- Lig zor, yeni transferler iyi ama Muslera, Feghouli, Belhanda ve
form tutacak Marcao – Luyindama temeli, takım zora düşerse yine yüzlerin
çevrileceği ilk isimler olacak.
- Lige yavaş girse de şampiyonluk için hala en güçlü aday.
FENERBAHÇE
- Rahmetli Kayahan, “yolu sevgiden geçen herkesle bir gün
buluşuruz” demişti. Fenerbahçe de yolu Süper Lig’den geçenlerle buluştuğu bir
yaz geçirdi. Rodrigues, Muriqi, Emre, Altay, Deniz gibi isimler Süper Lig
geçmişleriyle ilk 11’e monte edildi. Zanka ve Rami stopere alınırken Jailson da
mont cebinde unutulan para gibi birden ortaya çıkıp yeni stoper oldu. Şimdi
yanındaki kim olsun diye düşünülüyor. Futbol enteresan oyun.
- Orta sahada Gustavo’nun gelişi çok şeyi değiştirir. Yanal’ın
devamlı tempo oyununu Emre yokken de yönlendirebilir ve gerektiğinde frene de
basabilir. Ancak stoper veya sol bek değil, mümkün olduğunca orta sahada
kullanılmalı. Alanya’da hayata dönen Ozan da mevcut formuyla hiç yedek oturacak
gibi değil, Emre bu yıl düşünülenden fazla dinlenebilir. Daha Tolgay, Tolga,
Zajc, Ekici vs. Seçmen listesi gibi orta saha.
- Muriqi – Kruse bol üretim
vaad eden bir ikili. Ancak Alman oyuncunun orta sahada pek takılmayıp mümkün
olduğunca önde kullanılması gerek. Özellikle iç sahada çok kilit açar.
Kenarlarda da Garry, Moses gibi atletlere ek olarak Deniz ve Ferdi de farklı
opsiyonlar getiriyor.
- Savunma hattındaki geçiş dönemi ve sol bek eksiği, mevcut hücum
gücüyle birleşince Fenerbahçe maçları bol gol vaat ediyor. Hazır İddaa da biraz
gelişmişken bu yıl üst bahislerine epey para yatırılır.
- Galatasaray’a göre en büyük avantajları sadece ligde oynayacak
olmaları. Her maça bütün enerjilerini ve motivasyonlarını verebilirler.
Şampiyonluktan söz edilecekse başka çareleri yok.
BEŞİKTAŞ
- Beşiktaş’ta bir bahar temizliği havası yok mu? 4 yıllık Şenol
Güneş döneminden sonra Abdulah Avcı’ya o büyük takım şansını sonunda verdiler. Quaresma,
Medel gibi uyumsuzlar gitti ve 7 yeni yabancı alındı. Endirekt feda dönemi fena
olmayan hamlelerle geçti. Stoperde Ruiz tam isabet. Vida’nın yanındaki boşluğu
top yapabilen zeki bir stoperle kapattılar nihayet. Beklerde Douglas ve Rebocho
iyi alternatifler. Gökhan’ın sakatlık, Caner’in formsuzluk ve ceza durumlarında
artık elleri daha güçlü.
- Orta sahadaki en önemli hamle Elneny. Mısırlı oyuncu Arsenal
standartlarında sırıtmış olabilir ama buralar için gayet uygun. Atiba’yı biraz
gençleştirmiş oldular. Dorukhan satılmadı ve Oğuzhan da Avcı’nın pas oyununda
yeniden doğabilir. Yoksa onun için geç olacak. Ljajic’in bonservisi alındı,
kadroda birkaç maçı tek başına alabilecek bir yetenek her zaman iyidir.
- Beşiktaş’ın en büyük sorunu artık kangrene dönmüş kanatlardı ve
oraya da neşter vuruldu. Quaresma dönemi kesin olarak kapanırken, Boyd –
Nkoudou – Diaby üçlüsüyle burası baştan dizayn edildi. Eski yapıdan kalan son
oyuncu Lens, ona da zeplin gibi kontratı engel oldu.
- Forvette Burak sık sakatlanıyor ve Güven’in yetersizliğine önlem
olarak orada da oynayabilen Diaby alındı. Avcı’nın taktik oyununa bir an önce
alışması lazım çünkü Rize maçı tamamen ön taraf yetersizliğinden alınamadı.
- Beşiktaş’ın adı şampiyonluk adayları arasında geçmiyordu ancak
takım her maç daha iyi sinyaller veriyor. Karius - Ruiz – Vida – Elneny –
Ljajic – Burak omurgası sağlıklı olduğunda sizi suyun üstünde tutar. Ama karaya
kadar yüzüp yüzemeyeceklerini pozisyonları değerlendirme yüzdeleri ve savunma
geçişleri belirleyecek. Kontralarda sorun yaşayabilecek bir savunması var bu
takımın.
TRABZONSPOR
- Hiçbir beklentinin olmadığı bir sezonun ertesinde en önemli
şampiyonluk adaylarından biri olarak görülmek kolay iş değildir. Ünal Karaman
ve ekibi bunu başardı.
- Savunmada Hüseyin – Hosseini’ye alternatif olarak Campi –
Ivanildo alındı ve bu ikililer rotasyona girmeye başladı. Yine de Karaman’ın ilk tercihi geçen seneki
tandemi olacak gibi gözüküyor. Beklerde 35’lik Pereira ve ofansif Novak hala
alternatifsiz. Bu oyuncular kışın çok yıpranmış olacak, devre arası mutlaka
takviye şart.
- 6 numaraya Mikel alındı ama onun futbol oynamaya şimdilik niyeti
yok gibi. Karaman’ın verdiği hiçbir şansı kullanamadı. Onazi’nin de dönüşü
uzayınca bütün yük Parmak – Sosa ikilisine kaldı, onların da ne kadar
dayanacağı meçhul. Fenerbahçe maçında Doğan desteğe gelene kadar paramparça
oldular. Yusuf’un gidişi saha içindeki bütünlüğü kırmış gibi duruyor.
- Önde Sturridge – Sörloth müthiş hamleler ve Nwakaeme kaldığı
yerden devam ediyor. Ekuban’ın formunu da düşünürsek kafaların en rahat olduğu
bölge burası. Abdülkadir’in sakatlığı büyük şanssızlık ancak onu bile bu
isimlerden telafi edebilirler. Pereira veya Novak’ta bu şansları yok mesela.
Avdijaj da Emre Mor’un Trabzon şubesi olarak hayata dönüş sınavında.
- Lig başlarken Galatasaray’la en güçlü aday olarak gözüküyorlardı
ancak Yusuf’un gidişi, Abdülkadir’in sakatlığı ve oyundaki dağınıklık onları
bir adım geriye atmış gibi gözüküyor. Bence bu bir avantaj, beklentiler ne
kadar düşük olursa çıkış o kadar flaş olur. Şimdilik üçüncü veya dördüncü
olurlar diyorum.
BAŞAKŞEHİR
“- Adama, kişiye, kişilere, gruplara, cemaatlere, vakıflara,
derneklere hizmet işi bitti.”
- Yukarıdaki cümle aklıma nerden geldi bilmiyorum ama
Başakşehir’de hala bir “adam”a maaş ödeniyor. Gerçi ücrette ‘2 milyon euro’cuk
bir indirime gidilmiş ama neyse. Forma, arma aşkı başka bişey tabi.
- Abdullah Avcı’nın 4-6-0 ısrarıyla 8 puandan şampiyonluk veren
Başakşehir tekrar underdog kimliğine döndü. Okan Buruk bu yeni dönem için
mantıklı hamle ama yılları pas oyunuyla geçmiş bu grubu geçiş oyununa hemen
geçirmek çok zor. 3 maçta 1 galibiyet, o da Gençlerbirliği deplasmanında son
anda. Özellikle Fenerbahçe maçı, savunmadaki arızaları çok net gösterdi.
- Aslında bu takım fena bir yaz geçirmedi. Crivelli, Gulbrandsen,
Skrtel, Berkay, Azubuike ve en son gelen Aleksic bu lig için gayet iyi
hamleler. Stoperde soru işareti yaratan Ponck – Vieira ikilisine Skrtel eklendi
ve Chedjou gönderildi. Yine de burası en üst seviye için yetersiz. Ha ama
Epureanu tekrar futbol oynayabilir, sağlam döner o zaman başka. En büyük
avantajları Visca, İrfan, Mahmut çekirdeği duruyor.
- Gidenlerde Mossoro, Mevlüt, Emre, Fedor, Serdar, Adebayor,
Attamah, Soner, Napoleoni derken özellikle kulübeyi epey değiştirdiler. Avrupa
Ligi temposu ligde kayıp olarak geri dönebilir ama ikinci yarı toparlamaları
olası. Roma ve Gladbach’lı grup, adamı yıpratır. Bu yılı 5-8 bandında
bitirmeleri kendilerini üzmez. Herkesin istediği senaryo içinse hala vakit
var..
ALANYASPOR
- Bana göre transfer dönemini en iyi geçiren Anadolu takımı.
Malatya’da Boutaib ve Sadık gidene kadar iyi iş çıkaran Erol Bulut, Sergen
Yalçın’dan aldığı iyi yapıyı bir adım öteye taşımış gözüküyor. Ligde şu ana
kadar 3’te 3 yapan tek takım ve bu tesadüf değil.
- Kaleye Marafona ve sağ beke Juanfran hamleleri gayet yerinde. Ön
liberoda Ceyhun’un yanına Siopis hamlesiyle takım sertliği hatırı sayılır
seviyede. Caulker – Welinton ikilisi zaten sağlamdı, şimdi yanları ve önleri de
emniyette. Efecan – Papiss ve bence Anadolu MVP’si Junior Fernandes hattını
korudukları gibi onları Bakasetas’la desteklediler. Yunan oyuncu forvet arkası
olsa da Alanya’ya 4-4-2 oynama esnekliğini de veriyor.
- Kulübenizde Tzavellas, Musa, Salih, Djalma gibi isimleri oturtabiliyorsanız
dersinizi iyi çalışmışsınız demektir. Alanya geçen sezon Avrupa’yı kıl payı
kaçırdı ama bu yıl ilk 5’tekilerin en ufak tökezlemesinde orada olacaklar.
Statları da kutu gibi, onlarla bu yıl deplasmanda oynamak epey yüz ekşitir.
YENİ MALATYASPOR
- Geçen yılın son Avrupa yolcusu için bu yaz transferde pek iyi
geçmedi ama yine de Avrupa’da bir tur geçmeyi başardılar. Partizan’a da güçleri
değil ama tecrübeleri yetmedi.
- Aleksic ve Adem ciddi kayıplar. Kenarlara Gökhan ve Fofana,
savunmaya Sakıb, Hadebe, Özer ve orta sahaya Chaleeli, Acquah getirildi. Yine
de Jahovic’e iyi bir alternatif bulamamaları, Mina – Hadebe arkasının boş
olması onları sezon içinde zorlayacak.
- Sergen Yalçın Alanya’da çok iyi iş çıkardı ama oradaki malzeme
daha dengeliydi. Bu takımın defansa öncelik verip kontra çıkması lazım ama
Sergen Yalçın takımları top oynamayı da sever. Guilherme’nin yöneteceği ani
akınlarda Bifouma, Fofana ve sağlıklı kalırsa Gökhan Töre bişeyler çıkarırsa
çıkarır. Jahovic de tam bu takıma uygun forvet değil aslında ya neyse. Her şeye
rağmen Acquah – Donald – Robin – Guilherme orta sahası ve hızlı kenarlarıyla
kötü rüya görmeden sezonu bitirirler. 7-10 diyelim hadi.
ANTALYASPOR
- Geçen sene bu zamanlar düşmenin bir numaralı adayıyken imkansızı
başardılar, az kalsın Avrupa’ya da gidiyorlardı. Bülent Korkmaz’lı Antalya,
efsanevi bir sezonun ardından daha büyük bir meydan okumanın içinde. Lig bu
sene çok daha zor ama Antalya hala çok zayıf.
- Belki de en önemli iki oyuncusu Mevlüt ve Doukara’yı
kaybettiler, Leschuk – Mukariu’yla orayı doldurmaya çalıştılar. Yine üstün lig
tecrübesiyle Aatıf ve Japonya’dan döndürülen Eren Albayrak da güzel eklemeler
ama o kadar.
- Geçen sene ligin en fazla gol yiyen ikinci takımı (55)
olmalarına rağmen savunmaya kaydadeğer bir hamle yapmamaları başlarını
ağrıtacaktır. Mevlüt’ün şaşırtıcı skor katkısını yeni forvetlerden alamazlarsa
bu sefer kurtaramazlar. Gerçi yine 3 maç 4 puanla başladılar ama kadrolar
oturup rakibin zaaflarına vurmalar başlayınca Antalya için işler hiç kolay
olmayacak. Zaten bu seneyi de kazasız geçerlerse Bülent Korkmaz heykeli için
yer bakmaya başlasınlar.
KONYASPOR
- Coğrafya kaderdir, bu bir insan için de bir futbol takımı için
de geçerlidir. Konyaspor, Aykut Kocaman yönetimindeyken temsil ettiği şehir
kadar düz. Gram eğim, tümsek, çukur yok ama çok katı bir hız sınırı var. Aykut
Kocaman’ın radarı da meşhur tabi.
- Lige 3 maç 3 beraberlikle girdiler. Yalnız biri teknik ekibe söylesin,
34 puan onları kümede tutmaz. 3 puanlı sisteme geçişle ilgili bir brifing iyi
gider.
- Jahovic, Filipovic, Fofana ve Traore dikkat çeken kayıplar oldu.
Yerlerine Miya, Shengelia, Anicic geldi ve Bajic geri döndü. Onun yeryüzünde
Aykut Kocaman’ın en istediği forvet olduğuna eminim.
- Ali Turan’lı savunma, Jonsson’lu orta sahayla sıkıcı maçlara devam
edecekler. Ama hücumda ekstra beceri koyamazlarsa o meşhur “doğru oyun” bir
anda yamulabilir. Bajic 10-12 tane atarsa da onuncu sıra civarında takılırlar
işte.
KAYSERİSPOR
- Kayseri bu yıl oldukça köklü bir değişime gitti. Geçen yılki
savunma rotasyonundan Tiago Lopes, Sapunaru, Kana – Bıyık, Kucher gitti.
Abdennour – Poulain ikilisi şimdilik ışık vermedi. Akhisar’dan gelen bir diğer
Portekizli sağ bek Lopes de takım bütünlüğü sağlanırsa etkili olabilir. Yasir de Atila’ya alternatif geldi.
- Orta sahada Mensah’ın bonservisi tuzlu da olsa (3.6 milyon Euro)
alındı. Geçen seneden Umut’la birlikte ön tarafta kalan tek oyuncu.
Ankaragücü’nde izlediğimiz Dje Dje ve Heerenveen’den Riernstra orta sahanın
yeni ikilisi. Yine de yaratıcılık gerektiği zamanlarda Mensah’ın bu ikiliden
birinin yerine geçip ön tarafa Ntep’in girmesi düşünülebilir. 3 maçta 1 puan ve
son maçtaki 3 kırmızıdan sonra Kayseri’de bişeyler değişecektir, değişmek
zorunda.
- Sonunda Gyan ve Varela’yla vedalaştılar. Adebayor futbola tekrar
dönebilirse yıllardır Gyan’dan alamadıkları katkıyı bekleyebilirler.
Henrique’nin forvet arkasına geçişi, Ntep’in sahaya atılması ve Umut’un sadece
Adebayor’un ikamesi olarak kullanılmasıyla daha efektif bir yapıya
geçebilirler. Sahadaki toplam yeteneği artırmak zorundasınız.
- Bu kadroda iyi oyuncular var ancak yoğrulması, belli bir şekil
verilmesi gerekiyor. Belki milli ara onlara yardımcı olmuştur. Düşeceklerini
sanmam ama çok yukarısı da olmaz gibi duruyor.
RİZESPOR
- Okan Buruk’un geçen yıl ikinci yarı şaha kaldırdığı takımın
omurgası büyük oranda değişti. Muriqi Fenerbahçe’ye giderken yerine alınan El
Kabir’in fibulası kırıldı ve öne Samudio geçti. Scepovic de onun alternatifi.
Kiralık sözleşmesi biten Awaziem geri dönerken yerine PAOK’tan Chatziisaias
alındı. Rize’nin ismi zor yazılan oyuncu transferleri sürüyor.
- Azubuike – Musa yerine Attamah – Vetrih ikilisi kuruldu,
alternatifleri de Caen’den gelen Diomande. Önlerinde yine Boldrin olacak,
bonservisi Kayseri’den alındı. Bu lig için iyi 10 numara. Kenarlarda Aatıf
gitmişken Aminu’yla yeniden anlaşılması ve Zulte’den De Pauw iyi hamleler.
Belçikalı kanat oyuncusu geçen sezon 4 gol 8 asist yapmıştı, bu yıl da üç maçta
iki asistle başladı. Samudio’yu forvete atma şansı, kenar oyuncularının
katkısına bağlı.
- İsmail Kartal, geçen sezon Ankaragücü’nde kısıtlı malzemeyle iyi
sınav vermişti. Bu yıl da güç kaybeden Rize’de başarılı olmaya çalışacak. 3
maçta 7 puanla lige beklenenin çok üstünde girdiler. Takımların henüz
oturmadığı sezon başında alınan ekstra puanlar, sonda çok değerli olabiliyor.
Yine de kadro olarak kendilerinden çok daha iyi takımlar var, işleri kolay
olmayacak. Dipten çıkmak her zaman geçen seneki kadar kolay olmaz, oraya
düşmemek lazım.
SİVASSPOR
- Rıza Çalımbay bir kez daha Sivas’ta. Bu yılın devamlı transfere
ihtiyacı olan ve basit goller yiyen takımı belli. Şaka bir yana, Çalımbay
mevcut kadroyla iyi işler yapabilir.
- Kalede Rochet’i Troyes’dan Samassa’yla değiştiren Sivas’ta Douglas
ayrılıp Beşiktaş’a gitti. Bjarsmyr – Braz ikilisinin yerine Akhisar’dan Caner
ve Ümraniye’den Appindangoye alındı. Paul Papp ve Fatih Aksoy da rotasyonu
tamamlıyor. Sağ bekte Goiano ve alternatifi Barış Yardımcı, sol bekler geçen
seneki Ziya – Uğur ikilisi. Nitelik ve nicelik olarak uçup kaçmaz ama çok da
kötü değil bu ekip. Yalnız Appindangoye’nin lige biraz daha uyum sağlaması
lazım.
- Çalımbay’ın son Gazişehir maçındaki ilk 11’inin 7’si Türk;
bunların da dördü orta sahaydı. Lige müthiş giren Mert Hakan’ın sağında ve
solunda Emre Kılınç’la Erdoğan’ı görüyoruz. Tempolu, dinamik ve kontraya çok
yatkın bir yapı. İlk hafta 3-0’lık Beşiktaş maçında da bunu gördük. Ön liberoda
Gijon’dan gelen Cofie ilk 11’e yerleşirken, ofansif yöndeki hamleler Fernando
ve 19’luk Djerlek şu an kenardan geliyor. Transfer dönemi biterken gelen Razack
Traore de form tutarsa fena katkı vermez. Rybalka ve Hakan Arslan da zaten hep
hazır.
- İleride Muhammet Demir’den boşalan yere Yatabare geldi ve
Sivas’ın da artık gol atamayan bir forveti var. Ligde anlam veremediğim
ısrarlardan biri, bu adama kontrat verilmesi. Kone artık yedek forvet ve Hugo
Vieira bu yıl tek bir dakika bile almadı. Oradaki kısırlığı aşmak için sahiden
transfer lazım. Şu ana kadarki 5 golün hepsinde farklı isimler var. Asistler de
aynı şekilde. Böyle giderse Sivas’a bu kış komünizm gelecek. Eh başka da çare
yok bu malzemeyle.
- Bu takım çok koşar, kapandığı herkese zorluk çıkarır ama üretim
soru işareti. Beşiktaş galibiyetinden sonra 2 maçta 1 puan geldi. Bu hafta
deplasmanda Başakşehir’i yenseler şaşırmam ama kendi klasmanlarındaki takımlara
karşı ne yapacakları önemli.
ANKARAGÜCÜ
- Transfer yasağı yüzünden bu yaz yeni oyuncu gelmedi. Geçen sene
devre arası gelenler olmasa durum çok korkunç bir yere gidecekmiş cidden. Neyse
gelen giden az olunca yazması da kolay.
- Ülkenin en yetenekli kalecilerinden Altay’ı Fenerbahçe’ye
verdiler ve orası Korcan’a kaldı. Savunmada Kitsiou’nun bonservisini aldılar,
tek para harcanan oyuncu da o oldu. Yalnız Pazdan’ı elde tutabilmeleri muazzam
oldu, şu şartlarda kadroda olmasına şaşılacak bir stoper.
- Sedat Ağçay hala ilk 11 çıkıyor. Ankaragücü’nün durumu bu
cümleyle özetlenebilir aslında. Geçen sene Boyd – Orgill ortaklığıyla ligde
kaldıktan sonra Boyd Beşiktaş’a gitti. Orgill şimdi Aydın Karabulut ve İlhan
Parlak’la imkansızı deneyecek. Sezona da 3 maçta 5 puanla acayip girdiler ama
nefeslerinin en sona yeteceğini sanmam.
KASIMPAŞA
- Kasımpaşa geçen sezon ilk yarı şampiyonluk lafları ederken sezon
sonu az kalsın düşüyordu. Hatta Bursa biraz kıpırdasa yetecekti ama olmadı.
Anlaşılan şanslarını bu sene daha güçlü denemek istiyorlar çünkü kurulan kadro
onu işaret ediyor. Kasımpaşa cidden düşebilir.
- Geçen seneki kadroda futbolcuya en çok benzeyen isim Trezeguet,
Aston Villa’ya 10 milyon euro’ya gitti. Udinese’ye dönen Scuffet’nin yerine
Akhisar’dan Fatih as kaleci olarak geldi. Hafez’li, Veysel’li müthiş(!) savunma
da duruyor. Oraya Jorge Fernandes geldi ama yedek.
- 26 yaşında, Senegalli, Juventus görmüş ve Avrupa dışından gelen
forvet.. Yeni Diagne için resmen kriterleri tek tek seçmiş gibiler. Mame Thiam
ne yapar bilinmez ama sonu Diagne gibi olmasın yeter. Neyse ki Galatasaray’da
artık forvet var. Pektemek de oraya yapılan başka bir ekleme. Kendini
gösterebileceği enteresan bir ortam seziyorum.
- Ortada geçen sene düşen Bursa’dan Aytaç, kenarda Yusuf derken
ekibe bir de Quaresma katıldı. İnsanın iki eli kanda olsa açıp izler Kasımpaşa
maçlarını. Bu oyuncu grubundan her şey çıkabilir, hepsi de izlenir. Genelde
takım için olumsuz şeyler çıkar ama olsun. En son içerde Ankaragücü’ne
kaybettiler, bu sene böyle manzaraları çok görebiliriz. İlk 3 maç 1 puan, sanırım
artık o sene bu sene.
GÖZTEPE
- Göztepe geçen sezon 10 Mart – 20 Nisan arası 5 maçta gol bile
atamadı ve o periyot yüzünden az kalsın küme düşüyordu. Bu sene ilk 3 maçta da
henüz gol atamadılar. Yaz başlar başlamaz o vasat, üretmeyen ön tarafın değişmesi
lazımdı ama bunu yapmadılar, son gün Başakşehir’in kullanmadığı isimlere
kaldılar.
- Jerome’yi Eren’le değiştirmek şu yapıda bir şey ifade etmez,
etmedi de. Onu Napoleoni’yle çift forvet oynatmak bir seçenek olabilir. Sert
ama yetenek tavanı düşük orta sahaya yapılan Soner ve Mossoro eklemeleri, bu
yıl için ağrı kesici olabilir çünkü Mossoro 36 yaşında ve Soner de kiralık.
Yine de hiç yoktan iyidir.
- Defansta Schwechlen Erzurum’dan döndü, Atınç Nukan ve
Anderlecht’ten Sanneh kiralandı. En azından burada derinlik yakalandı.
- Diğer takımların aksine Göztepe’nin çok temel ve öncelikli bir
hedefi var; gol atmak. Bu takımın bir an önce skor yapmaya başlaması lazım.
Geçen yıl şampiyonluk yarışında olduğu gibi küme hattında da benzersizdi ve
aynı şanslar bir daha gelmez. Yeni statlarında baskılı atmosferle tempoyu
yükseltip iç saha puanlarına oynayabilirler. Deplasmanda zaten istedikleri boş
alanları bulacaklar.
- Mevcut halleriyle düşmenin en büyük adaylarından biri.
GENÇLERBİRLİĞİ
- Ligin eskisi, bir yıllık aradan sonra geri döndü. Bir daha
düşmemek için yazı iyi geçirmeleri gerekiyordu, fena işler yapmadılar. Çok da
uçup kaçmadılar. Tam Gençlerbirliği gibi bir yaz oldu.
- Kaleye Rennes’den Diallo gelirken Mert Çetin’i Roma’ya
gönderip Avrupa’daki stoper sayımıza bir ilave daha yaptılar. Buraya Trabzon’da
vasatı aşamayan Zargo Toure, Sivas’tan Bjarsmyr ve Feirense’den Flavio geldi.
Sol bek St. Etienne’den Polomat olurken sağ bekte Ahmet Oğuz’un refakatçisi
Erdem Özgenç oldu. Lig için vasat bir hat, 3 maçta 0 puan da bunun göstergesi.
- Orta sahaya Hatay’dan 28 yaşındaki Diallo alınınca işin
rengi biraz belli oldu. Alt ligin seviyesi tamam ama burada yetersiz kalabilir.
Maritimo’dan kiralanan Baiano, Yasin Pehlivan ve 35’lik Sessegnon burayı
tamamlıyor. Rotasyonda da genç oyuncular var ama işte, sadece varlar.
- Öne Montpellier’den Sio’yu almak büyük iş ama etrafı
yetersiz. Alanya’dan hatırladığımız Candeias, Rangers’tan getirildi. Ön hattı
tamamlayan adamın Stancu olduğunu söylersek yeterince fikir verir diye
düşünüyorum. Alkmaar’dan gelen Seuntjens de şu ana kadar sadece 45 dakika
oynadı. Fulham’dan kiralanan Ayite’yi hızlıca adapte etmeyi deneyebilirler
çünkü ufaktan yangın çıkmaya başladı.
- Kültürü, köklü geçmişi olsa da Gençlerbirliği’nin bu
seneki ilk hedefi düşmemek olur. Bunun için de Sessegnon – Sio ikilisinin
ayağına bakacaklar. Ligde kalırlarsa büyük iş.
DENİZLİSPOR
- Lige çıkıp iyi hamleler yapan takımların hastasıyız.
Kadroyu değiştirmek gerekiyor ama çok oyuncu alırken doğruları seçmek daha da
zor. Denizli bu yaz bunu iyi kotardı.
- Yıllardır alt ligde oynadıktan sonra Denizli’yle lige
çıkan Stachowiak bu yıl da kalede. İlk doğru hamle bu oldu. Savunmaya Kayseri’den
gelen Lopes ve Sapunaru da ligi ciğerine kadar bilen adamlar, etkileri hemen
görüldü. Sol bekte Belenenses’ten gelen Bergdich de güçlü, dengeli bir oyuncu.
Oğuz Yılmaz’la birlikte burası iyi gözüküyor; Mustafa Yumlu girmediği sürece.
İlk 3 maçta gol yemediler.
- Orta sahada Palermo’dan gelen Murawski mücadele anlamında
iyi eklemeydi ama yanında Zeki Yavru oynuyordu. Oraya da son gün Alanya’dan
Sackey gelince defans önündeki duvar tamamlandı. Ligin en çok top çalan orta
sahalarından biri olur Denizli. Kenarlara Reading’ten yer uçağı Modou Barrow ve
geçen sezon Ankaragücü’nde oynayan Hadi Sacko eklemeleri tam isabet. Geçen
seneden devam eden Aissati ve Recep Niyaz’la birlikte kaleye çabucak
gidebilirler. Bir de Olcay var işte öylesine.
- Hugo Rodallega.. Ligde kalmak istiyorsanız iyi bir
forvetiniz olmak zorunda. Denizli de ilk iş Kolombiyalı’ya gitti ve biraz da
yüksek bir ücretle takıma kattı. Ama böyle bir hamle kesinlikle gerekiyordu,
karşılığını da ilk 3 haftada aldılar. Rodallega iyi bir futbolcu olduğu kadar
tecrübeli bir lider, onun bu yönünden de çok faydalanacaklar. Alternatif olarak
da Guimaraes’ten bir başka Kolombiyalı Estupinan geldi. 22 yaşındaki genç
forvet de vatandaşını hem yedekleyip hem de onunla gelişmeye çalışacak.
- Denizli’nin çok geniş bir kadrosu yok ama doğru seçilmiş
oyuncuları ve Yücel İldiz’i var. Düşük bütçeli takımlara eli yüzü düzgün
oynatan hocalar her zaman saygıyı hak eder. İldiz önderliğinde, büyük
sakatlıklar da yaşanmazsa bu kadroyla ligi ilk 10’da bitirirler.
GAZİŞEHİR
- Süper Lig’de yabancı hocanın çalıştığı tek takıma
hoşgeldiniz. Gerçi Sumudica biraz ‘değişik’ biri ama olsun, gelen oyuncularla
mayayı tutturursa enteresan bir takım çıkacak ortaya.
- Üçlü savunma, yıllardır
birlikte oynayan oyuncular için bile zaman alırken Sumudica yeni kurulan
kadroyla direkt üçlü başladı. Fenerbahçe maçındaki tablo facia olsa da sonraki
2 maçta 4 puan gayet iyi. Bu düzeni oturtabilirse ligde çok takıma ters gelir,
üçlü savunma hala umacı olarak görülüyor burda.
- Transferde fena işler yapmadılar. Tabi ki çok oyuncu geldi, hepsini
yazmayacağım ancak dikkat çeken isimler var. Shakhtar’dan gelen forvet Kayode
en öne çıkan isim. Tam Anadolu takımı forveti, işler normal seyrinde giderse İstanbul’a
transfer haberlerini görürüz. Alaves’ten Twumasi’yi, Galatasaray’ın Astana
maçlarında izlemiştik. Yavaş savunmalara cezayı rahat kesecek bir isim.
Başakşehir’den Muhammet, Akhisar’dan Güray ve Galatasaray’dan Muğdat da yerli
alternatifler. Burası lig için yeterli gözüküyor.
- Orta sahada Dinamo Moskova’dan Tetteh ve Lens’ten gelen Diarra
sert bir ikili vaat ediyor. Frosinone’den Chibsah da buraya yapılan başka bir
hamle oldu. Sağ tarafa yapılan Pawlowski hamlesi üçlü savunmaya dönünce biraz
taca çıkmış gibi gözüküyor ama sezon içinde ondan da faydalanmak zorundalar.
Polonyalı oyuncu fena skor katkısı yapmıyor.
- Üçlü savunmada Trabzon’a geleceği yazılırken Chelsea’ya giden
Djilobodji, Betis’ten Rumen Tosca ve Kayseri’den Kana – Bıyık var. Ancak bu
üçlünün arkasının boş olması, Sumudica’yı dörtlüye dönüş yaptırıp birini
alternatif olarak kullanmaya itebilir. Sol bekte Steaua’dan Morais, sağda bir
başka Polonyalı Olkowski var ama o da vatandaşı Pawlowski gibi yedeğe düşmüş
durumda. Kalede Zenit’ten gelen Lodygin’i henüz göremedik, birkaç haftaya kadar
Günay’ı kesebilirse takıma ciddi katkısı olur. Lodygin – Djilobodji ikilisinin
son yıllarda çok az maç oynadığını düşünürsek, kendilerine gelmeleri için biraz
zamana ihtiyaçları var.
- Gazişehir az bir bütçeyle fena iş çıkarmadan bir oyuncu grubu
oluşturdu. Sumudica buradan bir takım çıkarırsa ligde rahatlıkla takılırlar, ön
tarafları çoğu takımdan daha kaliteli.