GALATASARAY - BB ERZURUM
- Akhisar sorası
ve Porto öncesi en uygun maç bu olurdu sanırım Galatasaray için. Gerçi bu da
zora girdi.
- Feghouli
yaşıyormuş, bunu bilmek güzel. Oynamasına kendisinden çok Mariano’nun
sevindiğine eminim, adam kendi standardına yaklaştı nihayet. Slogan belli, ‘no
Sinan yes Mariano.’
- Duran top
dışında öne geçememek nereye kadar? Eren ve Emre’nin de sakatlıklarıyla baskı
ve incecilik daha da sınırlandı. Artık daha fiziksel, daha kontra günler
geliyor gibi.
- Erzurum’un o
kadroya rağmen hoca değiştirmesi müthiş absürt olay. Malzemeye oranla epey iyi
oynatıyordu Mehmet Altıparmak. Bunlar yanlış şeyler.
- Porto maçında neler olur bilinmez. Göbekte Donk – Fernando
fizikselliği ama önde Garry ve Henry hızı. Belhanda sanırım 1.5 yıldır ilk kez
bu kadar önemli. Ndiaye, Eren ve Emre de yokken başka bir alternatif şansı bile
yok.
ALANYA - AKHİSAR
- Alanya 4 maçtır
kazanıyor. Papiss Cisse 4 maç 3 gol. Bobo’dan erken dönüş, ortaya Ceyhun
ilavesi, kenarda da Efecan katkısı derken tam Mesut Bakkal takımı oldular. Efecan
şu an 4 asistte, böyle giderse Haziran’da spor basınının yeni Akbaba’sı olur.
- Yalnız bu
galibiyet serisinden önce bir maç daha kaybedilse Maniatis – Ceyhun – Sackey
üçlüsüne Ayman da eklenecekti sanırım. Ziya Doğan, Alanya maçlarını bu üçlü
için kaçırmaz.
- Seleznov döndü, Alanya 20 dakika 10 kişiydi ama Akhisar yine de
çeviremedi maçı. Galatasaray’ın deplasman yetmezliği, Trabzon’dan sonra
Akhisar’ı da makyajlamıştı, Alanya bir tas suyu çarptı yüzlerine. Yumlu – Caner
tandeminin şimdiye dek takımı ligde tutması bile büyük olay. Yedekte de Dany
var, C4 gibi ekip.
TRABZON - KASIMPAŞA
- Trabzon bu sene
attığı kadar şanslı olacak demiştik. Pereira olmasa gerçekten Akhisar tadında
savunmaları var. 2-0 geriye düştükten sonra kontradan farkın artmaması bunu
kesinlikle örtmez.
- İç sahada baskı
tamam ama deplasmanda Burak – Rodallega beraber, üstüne Yusuf ve Abdülkadir de
varken nasıl olacak? Başka türlü de üretim süreklilik kazanmıyor, bu ikilem çok
sürprizler yaratır Trabzon maçlarında. Burak veya Rodallega’dan birini bu
formlarıyla kenarda oturtmak da ne bileyim, zor.
- Kasımpaşa, şu görüntüsüyle Hollanda Ligi’nde olur. Hücum olsun,
tempo artsın, kontrol oyunu çöpe gitsin güzel de maç başına 16.3 şut geliyor
kaleye. Ligde bu alanın en kötüsü Kasımpaşa. Son 3 maçta 10 gol boşuna yenmiyor
haliyle. Kemal Özdeş orayı iyi toparlıyordu ama o malzemeyle en fazla bu puan olurdu.
Savunmacı bir hoca gelip anlayışı kökten değiştirse de risk var, çok ciddi zar
attı yönetim.
BEŞİKTAŞ - KAYSERİ
- Beşiktaş,
Kayseri maçında 16 orta yaptı. Böyle bakınca normal geliyor ama bu rakam sezon
ortalamasının yarısı. Atiba’nın sakatlıktan dönmüş 35 yaşındaki hali bile topu
yere indirmeye yetti. Tabi bunda Caner’in olmaması da etkendi. Love da bu
oyunda nispeten daha istekli ve etkili gözüktü. Düşünülenden yine epey uzak,
orası ayrı.
- Ertuğrul
Sağlam, Gökhan’ı her fırsatta geçen Bilal’i Medel’in karşısına neden aldı
anlamadım. Kafa karıştırmak istedi ama kendi takımının bilinci gitti. Kayseri
ikinci yarı hiç tehdit edemedi.
- Kayserispor,
Fenerbahçe’yi yendikten sonra 4 maç 1 gol 1 puan, son 3 maçta da gol yok zaten.
Baş aşağı düşüş için bu sefer ligin ikinci yarısını beklemediler, hakikaten
istikrarsızlıkta nirvanadalar. Chery de asidi kaçmış kolaya döndü, yazık.
- Atiba Beşiktaş’ın hala en önemli oyuncusu. Sakatlıktan dinç döndü
ama sezon sonuna kadar ne kadar istikrarlı gider bilinmez. Son iki sezonun
sonlarında ciddi anlamda benzini bitmişti.
SİVAS -BURSA
- Sivas bu sene
ilk kez gol yemedi, onda da ilk galibiyeti aldı. Galibiyetin bütün primi
Robinho’ya verilebilir, haksızlık olmaz.
- Bursa,
Stancu’dan Sakho’ya geçince üretkenliği artar dedik ama tek mevkiyle
açıklanamayacak bir kısırlık var orada. Bir de Furkan’ı ikinci yarı kenardan
getiriyor Aybaba. Maç sonu da kadro dışı bıraktı. Enteresan işler.
- Yusuf Erdoğan, 21. Dakikada oyuna girdi, maç sonu kadro dışı kaldı.
Kariyerinin tek maçlık özeti.
- Maçta orta sahalar Medjani – Rybalka – Hakan / Aytaç – Badji –
Saivet şeklindeydi. Gerçi Saivet 21’de çıktı ama anlayış değişmedi. Bu düğümü
ve kargaşayı ancak Robinho’nun yeteneği çözerdi, öyle de oldu. Primi kesin hak
ediyor ya.
GÖZTEPE - KONYA
- Duran top
dışında açılmayacak maç, kornerden Jerome’nin kafasıyla açıldı. Öğleden sonra,
yağışlı hava, iyi tribün derken İngiltere havası geldi ekrandan. Premier Lig
değil de Championship diyelim, o da olumlu.
- Yasin şu an 7
maç, 4 gol 2 asist. Göztepe’nin 9 golünün 6’sında (%67) direkt etkisi var.
Sezon sonu bir İstanbul seferi daha yapar mı diyordum, neyseki Aziz Yıldırım
başta değil. Şaka bir yana tam seviyesini buldu, iyice gole oynamazsa iki
kategoride de 10’u görebilir. Tam onluk ortam.
- Göztepe
hafiften bir Ligue 1 takımı gibi. Atletik bekler, güçlü stoperler, hızlı
kanatlar, önceliği savunma olan diri orta sahalar ve bu profile uygun, fena
olmayan siyahi bir forvet. Öne geçtikleri her maçta çok ciddi şansları olur,
son 3 maçta da bunu gördük. 9 puan.
- Skubic 7 maç 0
gol 0 asist! Konya’da kırmızı alarm için etli ekmek üretilmemesinden başka tek
senaryo bu olabilir. Jahovic de kulübeye gelmişken tüm yük Yatabare ve Ömer
Ali’de. Uzun vadede sürdürülemez durum bu.
- 2019’a giderken
Selim Ay – Uğur Demirok tandemi de biraz tuhaf değil mi? Yabancı sınırı 5’e
falan düşse hadi bi derece. Orada çok eksik Konya.
- Yabancı sınırı gelirse Ömer Ali en az 5 milyon Euro. Bu durum iyi mi
kötü mü siz karar verin.
RİZE - FENERBAHÇE
- Jailson – Topal
ikili, bekler Hasan Ali ve Şener, Aatıf yine sahada. Devrim denen şey, son 2
sezondaki kötü filmlerin devam çekiminden başka bir şey değil şu ana kadar.
- Rize 12 dakikada
3 gol attı. İlkinde akan oyunda soldan Uslu kesti, arka direkte Muriqi vurdu.
İkinci gol Aminu’nun 50 metrelik koşu ve tek vuruşluk kontrası, üçüncü de
kornerde Samudio. Bu durum Rize’nin baskısından çok, Fenerbahçe defansının gol
yeme repertuarı gibiydi. İkinci yarı farkın artmaması sürpriz oldu.
- Roman – Reyes,
ligin en yumuşak ikilisi olabilir. Venlo’da iyi olurlar bak.
- Fenerbahçe’de
defolar öyle çok ki, notlardan çok detaylı bir yazı gerek. Özetlemek gerekirse,
maç 3-0’ken Topal ve Jailson hala beraberdi. Pozisyonları değişse de elbette
etkileri değişmedi.
- Samudio cidden
iyi adam. Kontraya yatkın gibi ama kornerde de vurdu kafayı, maç karnesi de 1
gol 1 asist. Okan Buruk’un elinde daha çok istatistik yapar böyle. (En son
Chery’i böyle övdüm, sonu benzemesin)
-Aminu, Anadolu
takımları için dünyanın en iyi kanat oyuncusu sanırım. Boldrin’i de giderayak
iyi monte etti Üzülmez, organizasyon sıkıntısını bir nebze olsun çözmüş
görünüyor.
- Artık Hollandalı hoca gelmemesi için KHK çıkmasını bekliyorum.
BAŞAKŞEHİR - MALATYA
- Sahayı orta
yuvarlağın etafından 10’ar metre açıp kesin, Başakşehir 150 puanla falan
şampiyon olur. Neyse ki gol atmak için başka şeyler de gerekiyor.
- Maçta
Başakşehir’in 6 isabetli şutu var, 3’ü stoperler Epureanu ve Da Costa’dan.
Visca dışında hiçbir hücum planı yok sanırım burada. Her maç Sabri – Semih
hattına göre plan yapılamaması ne kötü.
- Mina, 6 top
çalma ve 12 uzaklaştırma. Tam 1. sınıf Anadolu takımı stoper performansı.
Sadık’la beraber Adebayor’u tam da Başakşehir golü atıp baskıyı daim kılmışken
oyundan aldırdılar. Rakamlardan öte bir iş.
- Boutaib bu sezon ilk golünü attı. Şu forvet hattıyla en üst ligde
oynamak çok değişik bir tecrübe
olmalı Malatya için. İzleyenler zaten hayatı
sorguluyor.
ANKARAGÜCÜ - ANTALYA
- Ankaragücü,
geçen haftaki mucize Erzurum maçının diyetini ödedi. Orada hiçbir şey oynamadan
kazanmışlardı, bu sefer biraz oynadılar onda da Boffin izin vermedi.
- Antalya 7 maç
13 puan. Bülent Korkmaz’a batık bir kulüp, birkaç atletik oyuncu ve iyi bir
kaleci lazımmış demek. İyi iş çıkarıyor sonunda.
- Doukara,
Anadolu’dan emekli olur. Seneye bir Bursa yaparsa şaşırmam.
- %37 topla
oynama, 6/12 şut ve galibiyet. Bu sezonki kartvizitini masaya bırakıp kazandı
Antalya.
- Cerci, bu takımda oyuna 83’te girebiliyorsa ya 20 kg fazlası vardır
ya da by-pass ameliyatından yeni çıkmıştır. Acilen forma girmesi lazım, El
Kabir’in tek forvet olduğu takımda kendisi su gibi ihtiyaç
8. Hafta'ya bakış
- Cuma günü
evdeyseniz üzülmeyin, Kasımpaşa – Göztepe maçı çoğu sulu biralı mekandan daha
eğlenceli olur. Kontraya yatkın iki takım, erken golle çok lezzetli maç olur.
- Okan Buruk’a
ilk iki rakibin kim olsun deseler aklına gelecekler arasında Fenerbahçe ve
Kayseri de kesin olurdu. Yine kapanıp çıkabileceği bir maç, büyük takım
galibiyeti sonrası gelen rehavet olmazsa Ertuğrul Sağlam’ın gidişini
hazırlayabilirler. Chery’ye karşı Samudio, ikisi de gol atsın ☹
- Cumartesi hava güzel gözüküyor, Bursa – Ankaragücü
maçını izlemeniz için bir sebep yok. Erzurum – Alanya’yı da öyle, tam Mesut
Bakkal’ın kilitleyip 1-0 alabileceği maç.
- Antalya, Galatasaray’ı yenerse lider. Bülent
Korkmaz, Doukara, Boffin, Galatasaray’ın deplasman sendromu, Porto dönüşü,
eksikler vs. Burada neler olacağını kestirebilen iyi fal bakıyordur kesin.
- Malatya – Sivas = Bursa – Ankaragücü .
- Akhisar – Trabzon; hangi tandem daha kötü,
gözlemlemek için süper fırsat. İkisinde de çabuk çıkabilen adamlar var,
savunmalar standart bile oynasa çok eğlenceli olur o maç.
- Beşiktaş, orta yapmayı tam zamanında bıraktı
çünkü Konya ligin maç başına en çok hava topu alan ikinci takımı (24.1) Göbekte
Selim – Uğur – Ali üçlüsünden ikisi varsa yerden oynamak zaten en mantıklı yol.
Doğru planda kayıp yapmaları sürpriz olur.
- Pazar akşamı Kadıköy’den çıkacak skora göre
spor kanallarındaki kırmızı bantlı yazıları çok merak ediyorum. Fenerbahçe
kazanırsa pansuman olur ama beraberlikte bile kanserli görülen uzuv kesilir
muhtemelen. Fenerbahçe ligde şu an top çalma ve top kesme konularında sondan
ikinci sırada yer alıyor. Başakşehir’in nispeten az şutlu ama ligin en çok topa
sahip olan oyunuyla kondisyonları nereye kadar yeter bilinmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder