11 Eylül 2019 Çarşamba

Süper Lig 2019 - 2020 Sezonu Transferler ve Takımlara Bakış


GALATASARAY


- Şampiyon takım, kadrosuna 12 oyuncu ekler mi? Sıfıra yakın bir kulübeniz varsa ve az da olsa kullandıklarınızın kontratı bitiyorsa bu da olur. Ligi bitiren Onyekuru, Fernando, Badou, Diagne gibi parçalar Babel, Nzonzi, Seri, Lemina ve nihayet Falcao’yla değiştirildi.

- Fatih Terim artık kulübeye korkmadan bakabilir. Tabi TFF sahada olmasına izin verirse. Donk, Jimmy, Emre Mor, Taylan, Andone, Adem hatta Şener gibi isimler Kasım ayında yorucu bir Avrupa deplasmanı dönüşü iç sahada size istediğiniz konforu verebilir. Eren, Muğdat, Sinan, Semih’ten buralara gelmek.. 1 haftada Ortaçağ, 15 günde Yeniçağ, 1 ayda Fransız Devrimi’ne kadar gitti Galatasaray benchi.

- Yabancı kontenjanı dibine kadar kullanıldı ve bedeli Linnes ödedi. Formsuz Mariano ve Nagatomo’nun son kontrat yıllarına rağmen kurban yine bu Norveçli sessiz adam oldu. Sol bekte hiç mahcup etmeyen, sağ bekte de tempo verebilen Linnes bu yeni kurguda çok aranır. Mariano oyun kuruyordu da Ndiaye ve baskı yiyince dağılan Fernando varken mecburdu. Şimdi Marcao, Nzonzi, Seri, Lemina vs bunu yapacak adam çok ama tempolu bek yok. Ah Linnes, üzümlü kekim..

- Orta saha kurgusu ve Babel’in nasıl kullanılacağı Galatasaray’ın yolunu belirleyecek. Nzonzi, Lemina ve Seri birlikte oynarsa Belhanda, Babel, Feghouli üçlüsünden birine kulübe gözükecek. Bu adamları mümkün olduğunca birlikte kullanmanın yolu bek mecburiyetini azaltmaktan geçiyor. Stoper yedeği dışında kadro geniş, kadro zengin. “Para kazanmak değil parayı harcamak sanattır.” sözündeki gibi geniş kadro kurmaktan çok bu kadroyu verimli kullanmak sanattır.  O da Terim’in işi.

- Lig zor, yeni transferler iyi ama Muslera, Feghouli, Belhanda ve form tutacak Marcao – Luyindama temeli, takım zora düşerse yine yüzlerin çevrileceği ilk isimler olacak.

- Lige yavaş girse de şampiyonluk için hala en güçlü aday.

FENERBAHÇE


- Rahmetli Kayahan, “yolu sevgiden geçen herkesle bir gün buluşuruz” demişti. Fenerbahçe de yolu Süper Lig’den geçenlerle buluştuğu bir yaz geçirdi. Rodrigues, Muriqi, Emre, Altay, Deniz gibi isimler Süper Lig geçmişleriyle ilk 11’e monte edildi. Zanka ve Rami stopere alınırken Jailson da mont cebinde unutulan para gibi birden ortaya çıkıp yeni stoper oldu. Şimdi yanındaki kim olsun diye düşünülüyor. Futbol enteresan oyun.

- Orta sahada Gustavo’nun gelişi çok şeyi değiştirir. Yanal’ın devamlı tempo oyununu Emre yokken de yönlendirebilir ve gerektiğinde frene de basabilir. Ancak stoper veya sol bek değil, mümkün olduğunca orta sahada kullanılmalı. Alanya’da hayata dönen Ozan da mevcut formuyla hiç yedek oturacak gibi değil, Emre bu yıl düşünülenden fazla dinlenebilir. Daha Tolgay, Tolga, Zajc, Ekici vs. Seçmen listesi gibi orta saha.

-  Muriqi – Kruse bol üretim vaad eden bir ikili. Ancak Alman oyuncunun orta sahada pek takılmayıp mümkün olduğunca önde kullanılması gerek. Özellikle iç sahada çok kilit açar. Kenarlarda da Garry, Moses gibi atletlere ek olarak Deniz ve Ferdi de farklı opsiyonlar getiriyor.

- Savunma hattındaki geçiş dönemi ve sol bek eksiği, mevcut hücum gücüyle birleşince Fenerbahçe maçları bol gol vaat ediyor. Hazır İddaa da biraz gelişmişken bu yıl üst bahislerine epey para yatırılır.

- Galatasaray’a göre en büyük avantajları sadece ligde oynayacak olmaları. Her maça bütün enerjilerini ve motivasyonlarını verebilirler. Şampiyonluktan söz edilecekse başka çareleri yok.

BEŞİKTAŞ


- Beşiktaş’ta bir bahar temizliği havası yok mu? 4 yıllık Şenol Güneş döneminden sonra Abdulah Avcı’ya o büyük takım şansını sonunda verdiler. Quaresma, Medel gibi uyumsuzlar gitti ve 7 yeni yabancı alındı. Endirekt feda dönemi fena olmayan hamlelerle geçti. Stoperde Ruiz tam isabet. Vida’nın yanındaki boşluğu top yapabilen zeki bir stoperle kapattılar nihayet. Beklerde Douglas ve Rebocho iyi alternatifler. Gökhan’ın sakatlık, Caner’in formsuzluk ve ceza durumlarında artık elleri daha güçlü.

- Orta sahadaki en önemli hamle Elneny. Mısırlı oyuncu Arsenal standartlarında sırıtmış olabilir ama buralar için gayet uygun. Atiba’yı biraz gençleştirmiş oldular. Dorukhan satılmadı ve Oğuzhan da Avcı’nın pas oyununda yeniden doğabilir. Yoksa onun için geç olacak. Ljajic’in bonservisi alındı, kadroda birkaç maçı tek başına alabilecek bir yetenek her zaman iyidir.

- Beşiktaş’ın en büyük sorunu artık kangrene dönmüş kanatlardı ve oraya da neşter vuruldu. Quaresma dönemi kesin olarak kapanırken, Boyd – Nkoudou – Diaby üçlüsüyle burası baştan dizayn edildi. Eski yapıdan kalan son oyuncu Lens, ona da zeplin gibi kontratı engel oldu.

- Forvette Burak sık sakatlanıyor ve Güven’in yetersizliğine önlem olarak orada da oynayabilen Diaby alındı. Avcı’nın taktik oyununa bir an önce alışması lazım çünkü Rize maçı tamamen ön taraf yetersizliğinden alınamadı.

- Beşiktaş’ın adı şampiyonluk adayları arasında geçmiyordu ancak takım her maç daha iyi sinyaller veriyor. Karius - Ruiz – Vida – Elneny – Ljajic – Burak omurgası sağlıklı olduğunda sizi suyun üstünde tutar. Ama karaya kadar yüzüp yüzemeyeceklerini pozisyonları değerlendirme yüzdeleri ve savunma geçişleri belirleyecek. Kontralarda sorun yaşayabilecek bir savunması var bu takımın.

TRABZONSPOR


- Hiçbir beklentinin olmadığı bir sezonun ertesinde en önemli şampiyonluk adaylarından biri olarak görülmek kolay iş değildir. Ünal Karaman ve ekibi bunu başardı.

- Savunmada Hüseyin – Hosseini’ye alternatif olarak Campi – Ivanildo alındı ve bu ikililer rotasyona girmeye başladı.  Yine de Karaman’ın ilk tercihi geçen seneki tandemi olacak gibi gözüküyor. Beklerde 35’lik Pereira ve ofansif Novak hala alternatifsiz. Bu oyuncular kışın çok yıpranmış olacak, devre arası mutlaka takviye şart.

- 6 numaraya Mikel alındı ama onun futbol oynamaya şimdilik niyeti yok gibi. Karaman’ın verdiği hiçbir şansı kullanamadı. Onazi’nin de dönüşü uzayınca bütün yük Parmak – Sosa ikilisine kaldı, onların da ne kadar dayanacağı meçhul. Fenerbahçe maçında Doğan desteğe gelene kadar paramparça oldular. Yusuf’un gidişi saha içindeki bütünlüğü kırmış gibi duruyor.

- Önde Sturridge – Sörloth müthiş hamleler ve Nwakaeme kaldığı yerden devam ediyor. Ekuban’ın formunu da düşünürsek kafaların en rahat olduğu bölge burası. Abdülkadir’in sakatlığı büyük şanssızlık ancak onu bile bu isimlerden telafi edebilirler. Pereira veya Novak’ta bu şansları yok mesela. Avdijaj da Emre Mor’un Trabzon şubesi olarak hayata dönüş sınavında.

- Lig başlarken Galatasaray’la en güçlü aday olarak gözüküyorlardı ancak Yusuf’un gidişi, Abdülkadir’in sakatlığı ve oyundaki dağınıklık onları bir adım geriye atmış gibi gözüküyor. Bence bu bir avantaj, beklentiler ne kadar düşük olursa çıkış o kadar flaş olur. Şimdilik üçüncü veya dördüncü olurlar diyorum.

BAŞAKŞEHİR


“- Adama, kişiye, kişilere, gruplara, cemaatlere, vakıflara, derneklere hizmet işi bitti.”

- Yukarıdaki cümle aklıma nerden geldi bilmiyorum ama Başakşehir’de hala bir “adam”a maaş ödeniyor. Gerçi ücrette ‘2 milyon euro’cuk bir indirime gidilmiş ama neyse. Forma, arma aşkı başka bişey tabi.

- Abdullah Avcı’nın 4-6-0 ısrarıyla 8 puandan şampiyonluk veren Başakşehir tekrar underdog kimliğine döndü. Okan Buruk bu yeni dönem için mantıklı hamle ama yılları pas oyunuyla geçmiş bu grubu geçiş oyununa hemen geçirmek çok zor. 3 maçta 1 galibiyet, o da Gençlerbirliği deplasmanında son anda. Özellikle Fenerbahçe maçı, savunmadaki arızaları çok net gösterdi.

- Aslında bu takım fena bir yaz geçirmedi. Crivelli, Gulbrandsen, Skrtel, Berkay, Azubuike ve en son gelen Aleksic bu lig için gayet iyi hamleler. Stoperde soru işareti yaratan Ponck – Vieira ikilisine Skrtel eklendi ve Chedjou gönderildi. Yine de burası en üst seviye için yetersiz. Ha ama Epureanu tekrar futbol oynayabilir, sağlam döner o zaman başka. En büyük avantajları Visca, İrfan, Mahmut çekirdeği duruyor.

- Gidenlerde Mossoro, Mevlüt, Emre, Fedor, Serdar, Adebayor, Attamah, Soner, Napoleoni derken özellikle kulübeyi epey değiştirdiler. Avrupa Ligi temposu ligde kayıp olarak geri dönebilir ama ikinci yarı toparlamaları olası. Roma ve Gladbach’lı grup, adamı yıpratır. Bu yılı 5-8 bandında bitirmeleri kendilerini üzmez. Herkesin istediği senaryo içinse hala vakit var..

ALANYASPOR


- Bana göre transfer dönemini en iyi geçiren Anadolu takımı. Malatya’da Boutaib ve Sadık gidene kadar iyi iş çıkaran Erol Bulut, Sergen Yalçın’dan aldığı iyi yapıyı bir adım öteye taşımış gözüküyor. Ligde şu ana kadar 3’te 3 yapan tek takım ve bu tesadüf değil.

- Kaleye Marafona ve sağ beke Juanfran hamleleri gayet yerinde. Ön liberoda Ceyhun’un yanına Siopis hamlesiyle takım sertliği hatırı sayılır seviyede. Caulker – Welinton ikilisi zaten sağlamdı, şimdi yanları ve önleri de emniyette. Efecan – Papiss ve bence Anadolu MVP’si Junior Fernandes hattını korudukları gibi onları Bakasetas’la desteklediler. Yunan oyuncu forvet arkası olsa da Alanya’ya 4-4-2 oynama esnekliğini de veriyor.

- Kulübenizde Tzavellas, Musa, Salih, Djalma gibi isimleri oturtabiliyorsanız dersinizi iyi çalışmışsınız demektir. Alanya geçen sezon Avrupa’yı kıl payı kaçırdı ama bu yıl ilk 5’tekilerin en ufak tökezlemesinde orada olacaklar. Statları da kutu gibi, onlarla bu yıl deplasmanda oynamak epey yüz ekşitir.

YENİ MALATYASPOR


- Geçen yılın son Avrupa yolcusu için bu yaz transferde pek iyi geçmedi ama yine de Avrupa’da bir tur geçmeyi başardılar. Partizan’a da güçleri değil ama tecrübeleri yetmedi.

- Aleksic ve Adem ciddi kayıplar. Kenarlara Gökhan ve Fofana, savunmaya Sakıb, Hadebe, Özer ve orta sahaya Chaleeli, Acquah getirildi. Yine de Jahovic’e iyi bir alternatif bulamamaları, Mina – Hadebe arkasının boş olması onları sezon içinde zorlayacak.

- Sergen Yalçın Alanya’da çok iyi iş çıkardı ama oradaki malzeme daha dengeliydi. Bu takımın defansa öncelik verip kontra çıkması lazım ama Sergen Yalçın takımları top oynamayı da sever. Guilherme’nin yöneteceği ani akınlarda Bifouma, Fofana ve sağlıklı kalırsa Gökhan Töre bişeyler çıkarırsa çıkarır. Jahovic de tam bu takıma uygun forvet değil aslında ya neyse. Her şeye rağmen Acquah – Donald – Robin – Guilherme orta sahası ve hızlı kenarlarıyla kötü rüya görmeden sezonu bitirirler. 7-10 diyelim hadi.

ANTALYASPOR


- Geçen sene bu zamanlar düşmenin bir numaralı adayıyken imkansızı başardılar, az kalsın Avrupa’ya da gidiyorlardı. Bülent Korkmaz’lı Antalya, efsanevi bir sezonun ardından daha büyük bir meydan okumanın içinde. Lig bu sene çok daha zor ama Antalya hala çok zayıf.

- Belki de en önemli iki oyuncusu Mevlüt ve Doukara’yı kaybettiler, Leschuk – Mukariu’yla orayı doldurmaya çalıştılar. Yine üstün lig tecrübesiyle Aatıf ve Japonya’dan döndürülen Eren Albayrak da güzel eklemeler ama o kadar.

- Geçen sene ligin en fazla gol yiyen ikinci takımı (55) olmalarına rağmen savunmaya kaydadeğer bir hamle yapmamaları başlarını ağrıtacaktır. Mevlüt’ün şaşırtıcı skor katkısını yeni forvetlerden alamazlarsa bu sefer kurtaramazlar. Gerçi yine 3 maç 4 puanla başladılar ama kadrolar oturup rakibin zaaflarına vurmalar başlayınca Antalya için işler hiç kolay olmayacak. Zaten bu seneyi de kazasız geçerlerse Bülent Korkmaz heykeli için yer bakmaya başlasınlar.

KONYASPOR


- Coğrafya kaderdir, bu bir insan için de bir futbol takımı için de geçerlidir. Konyaspor, Aykut Kocaman yönetimindeyken temsil ettiği şehir kadar düz. Gram eğim, tümsek, çukur yok ama çok katı bir hız sınırı var. Aykut Kocaman’ın radarı da meşhur tabi.

- Lige 3 maç 3 beraberlikle girdiler. Yalnız biri teknik ekibe söylesin, 34 puan onları kümede tutmaz. 3 puanlı sisteme geçişle ilgili bir brifing iyi gider.

- Jahovic, Filipovic, Fofana ve Traore dikkat çeken kayıplar oldu. Yerlerine Miya, Shengelia, Anicic geldi ve Bajic geri döndü. Onun yeryüzünde Aykut Kocaman’ın en istediği forvet olduğuna eminim.

- Ali Turan’lı savunma, Jonsson’lu orta sahayla sıkıcı maçlara devam edecekler. Ama hücumda ekstra beceri koyamazlarsa o meşhur “doğru oyun” bir anda yamulabilir. Bajic 10-12 tane atarsa da onuncu sıra civarında takılırlar işte.

KAYSERİSPOR


- Kayseri bu yıl oldukça köklü bir değişime gitti. Geçen yılki savunma rotasyonundan Tiago Lopes, Sapunaru, Kana – Bıyık, Kucher gitti. Abdennour – Poulain ikilisi şimdilik ışık vermedi. Akhisar’dan gelen bir diğer Portekizli sağ bek Lopes de takım bütünlüğü sağlanırsa etkili olabilir. Yasir de Atila’ya alternatif geldi.

- Orta sahada Mensah’ın bonservisi tuzlu da olsa (3.6 milyon Euro) alındı. Geçen seneden Umut’la birlikte ön tarafta kalan tek oyuncu. Ankaragücü’nde izlediğimiz Dje Dje ve Heerenveen’den Riernstra orta sahanın yeni ikilisi. Yine de yaratıcılık gerektiği zamanlarda Mensah’ın bu ikiliden birinin yerine geçip ön tarafa Ntep’in girmesi düşünülebilir. 3 maçta 1 puan ve son maçtaki 3 kırmızıdan sonra Kayseri’de bişeyler değişecektir, değişmek zorunda.

- Sonunda Gyan ve Varela’yla vedalaştılar. Adebayor futbola tekrar dönebilirse yıllardır Gyan’dan alamadıkları katkıyı bekleyebilirler. Henrique’nin forvet arkasına geçişi, Ntep’in sahaya atılması ve Umut’un sadece Adebayor’un ikamesi olarak kullanılmasıyla daha efektif bir yapıya geçebilirler. Sahadaki toplam yeteneği artırmak zorundasınız.

- Bu kadroda iyi oyuncular var ancak yoğrulması, belli bir şekil verilmesi gerekiyor. Belki milli ara onlara yardımcı olmuştur. Düşeceklerini sanmam ama çok yukarısı da olmaz gibi duruyor.

RİZESPOR


- Okan Buruk’un geçen yıl ikinci yarı şaha kaldırdığı takımın omurgası büyük oranda değişti. Muriqi Fenerbahçe’ye giderken yerine alınan El Kabir’in fibulası kırıldı ve öne Samudio geçti. Scepovic de onun alternatifi. Kiralık sözleşmesi biten Awaziem geri dönerken yerine PAOK’tan Chatziisaias alındı. Rize’nin ismi zor yazılan oyuncu transferleri sürüyor.

- Azubuike – Musa yerine Attamah – Vetrih ikilisi kuruldu, alternatifleri de Caen’den gelen Diomande. Önlerinde yine Boldrin olacak, bonservisi Kayseri’den alındı. Bu lig için iyi 10 numara. Kenarlarda Aatıf gitmişken Aminu’yla yeniden anlaşılması ve Zulte’den De Pauw iyi hamleler. Belçikalı kanat oyuncusu geçen sezon 4 gol 8 asist yapmıştı, bu yıl da üç maçta iki asistle başladı. Samudio’yu forvete atma şansı, kenar oyuncularının katkısına bağlı.

- İsmail Kartal, geçen sezon Ankaragücü’nde kısıtlı malzemeyle iyi sınav vermişti. Bu yıl da güç kaybeden Rize’de başarılı olmaya çalışacak. 3 maçta 7 puanla lige beklenenin çok üstünde girdiler. Takımların henüz oturmadığı sezon başında alınan ekstra puanlar, sonda çok değerli olabiliyor. Yine de kadro olarak kendilerinden çok daha iyi takımlar var, işleri kolay olmayacak. Dipten çıkmak her zaman geçen seneki kadar kolay olmaz, oraya düşmemek lazım.

SİVASSPOR


- Rıza Çalımbay bir kez daha Sivas’ta. Bu yılın devamlı transfere ihtiyacı olan ve basit goller yiyen takımı belli. Şaka bir yana, Çalımbay mevcut kadroyla iyi işler yapabilir.

- Kalede Rochet’i Troyes’dan Samassa’yla değiştiren Sivas’ta Douglas ayrılıp Beşiktaş’a gitti. Bjarsmyr – Braz ikilisinin yerine Akhisar’dan Caner ve Ümraniye’den Appindangoye alındı. Paul Papp ve Fatih Aksoy da rotasyonu tamamlıyor. Sağ bekte Goiano ve alternatifi Barış Yardımcı, sol bekler geçen seneki Ziya – Uğur ikilisi. Nitelik ve nicelik olarak uçup kaçmaz ama çok da kötü değil bu ekip. Yalnız Appindangoye’nin lige biraz daha uyum sağlaması lazım.

- Çalımbay’ın son Gazişehir maçındaki ilk 11’inin 7’si Türk; bunların da dördü orta sahaydı. Lige müthiş giren Mert Hakan’ın sağında ve solunda Emre Kılınç’la Erdoğan’ı görüyoruz. Tempolu, dinamik ve kontraya çok yatkın bir yapı. İlk hafta 3-0’lık Beşiktaş maçında da bunu gördük. Ön liberoda Gijon’dan gelen Cofie ilk 11’e yerleşirken, ofansif yöndeki hamleler Fernando ve 19’luk Djerlek şu an kenardan geliyor. Transfer dönemi biterken gelen Razack Traore de form tutarsa fena katkı vermez. Rybalka ve Hakan Arslan da zaten hep hazır.

- İleride Muhammet Demir’den boşalan yere Yatabare geldi ve Sivas’ın da artık gol atamayan bir forveti var. Ligde anlam veremediğim ısrarlardan biri, bu adama kontrat verilmesi. Kone artık yedek forvet ve Hugo Vieira bu yıl tek bir dakika bile almadı. Oradaki kısırlığı aşmak için sahiden transfer lazım. Şu ana kadarki 5 golün hepsinde farklı isimler var. Asistler de aynı şekilde. Böyle giderse Sivas’a bu kış komünizm gelecek. Eh başka da çare yok bu malzemeyle.

- Bu takım çok koşar, kapandığı herkese zorluk çıkarır ama üretim soru işareti. Beşiktaş galibiyetinden sonra 2 maçta 1 puan geldi. Bu hafta deplasmanda Başakşehir’i yenseler şaşırmam ama kendi klasmanlarındaki takımlara karşı ne yapacakları önemli.

ANKARAGÜCÜ


- Transfer yasağı yüzünden bu yaz yeni oyuncu gelmedi. Geçen sene devre arası gelenler olmasa durum çok korkunç bir yere gidecekmiş cidden. Neyse gelen giden az olunca yazması da kolay.

- Ülkenin en yetenekli kalecilerinden Altay’ı Fenerbahçe’ye verdiler ve orası Korcan’a kaldı. Savunmada Kitsiou’nun bonservisini aldılar, tek para harcanan oyuncu da o oldu. Yalnız Pazdan’ı elde tutabilmeleri muazzam oldu, şu şartlarda kadroda olmasına şaşılacak bir stoper.

- Sedat Ağçay hala ilk 11 çıkıyor. Ankaragücü’nün durumu bu cümleyle özetlenebilir aslında. Geçen sene Boyd – Orgill ortaklığıyla ligde kaldıktan sonra Boyd Beşiktaş’a gitti. Orgill şimdi Aydın Karabulut ve İlhan Parlak’la imkansızı deneyecek. Sezona da 3 maçta 5 puanla acayip girdiler ama nefeslerinin en sona yeteceğini sanmam.

KASIMPAŞA


- Kasımpaşa geçen sezon ilk yarı şampiyonluk lafları ederken sezon sonu az kalsın düşüyordu. Hatta Bursa biraz kıpırdasa yetecekti ama olmadı. Anlaşılan şanslarını bu sene daha güçlü denemek istiyorlar çünkü kurulan kadro onu işaret ediyor. Kasımpaşa cidden düşebilir.

- Geçen seneki kadroda futbolcuya en çok benzeyen isim Trezeguet, Aston Villa’ya 10 milyon euro’ya gitti. Udinese’ye dönen Scuffet’nin yerine Akhisar’dan Fatih as kaleci olarak geldi. Hafez’li, Veysel’li müthiş(!) savunma da duruyor. Oraya Jorge Fernandes geldi ama yedek.

- 26 yaşında, Senegalli, Juventus görmüş ve Avrupa dışından gelen forvet.. Yeni Diagne için resmen kriterleri tek tek seçmiş gibiler. Mame Thiam ne yapar bilinmez ama sonu Diagne gibi olmasın yeter. Neyse ki Galatasaray’da artık forvet var. Pektemek de oraya yapılan başka bir ekleme. Kendini gösterebileceği enteresan bir ortam seziyorum. 

- Ortada geçen sene düşen Bursa’dan Aytaç, kenarda Yusuf derken ekibe bir de Quaresma katıldı. İnsanın iki eli kanda olsa açıp izler Kasımpaşa maçlarını. Bu oyuncu grubundan her şey çıkabilir, hepsi de izlenir. Genelde takım için olumsuz şeyler çıkar ama olsun. En son içerde Ankaragücü’ne kaybettiler, bu sene böyle manzaraları çok görebiliriz. İlk 3 maç 1 puan, sanırım artık o sene bu sene.

GÖZTEPE


- Göztepe geçen sezon 10 Mart – 20 Nisan arası 5 maçta gol bile atamadı ve o periyot yüzünden az kalsın küme düşüyordu. Bu sene ilk 3 maçta da henüz gol atamadılar. Yaz başlar başlamaz o vasat, üretmeyen ön tarafın değişmesi lazımdı ama bunu yapmadılar, son gün Başakşehir’in kullanmadığı isimlere kaldılar.

- Jerome’yi Eren’le değiştirmek şu yapıda bir şey ifade etmez, etmedi de. Onu Napoleoni’yle çift forvet oynatmak bir seçenek olabilir. Sert ama yetenek tavanı düşük orta sahaya yapılan Soner ve Mossoro eklemeleri, bu yıl için ağrı kesici olabilir çünkü Mossoro 36 yaşında ve Soner de kiralık. Yine de hiç yoktan iyidir.

- Defansta Schwechlen Erzurum’dan döndü, Atınç Nukan ve Anderlecht’ten Sanneh kiralandı. En azından burada derinlik yakalandı.

- Diğer takımların aksine Göztepe’nin çok temel ve öncelikli bir hedefi var; gol atmak. Bu takımın bir an önce skor yapmaya başlaması lazım. Geçen yıl şampiyonluk yarışında olduğu gibi küme hattında da benzersizdi ve aynı şanslar bir daha gelmez. Yeni statlarında baskılı atmosferle tempoyu yükseltip iç saha puanlarına oynayabilirler. Deplasmanda zaten istedikleri boş alanları bulacaklar.

- Mevcut halleriyle düşmenin en büyük adaylarından biri.

GENÇLERBİRLİĞİ


- Ligin eskisi, bir yıllık aradan sonra geri döndü. Bir daha düşmemek için yazı iyi geçirmeleri gerekiyordu, fena işler yapmadılar. Çok da uçup kaçmadılar. Tam Gençlerbirliği gibi bir yaz oldu.

- Kaleye Rennes’den Diallo gelirken Mert Çetin’i Roma’ya gönderip Avrupa’daki stoper sayımıza bir ilave daha yaptılar. Buraya Trabzon’da vasatı aşamayan Zargo Toure, Sivas’tan Bjarsmyr ve Feirense’den Flavio geldi. Sol bek St. Etienne’den Polomat olurken sağ bekte Ahmet Oğuz’un refakatçisi Erdem Özgenç oldu. Lig için vasat bir hat, 3 maçta 0 puan da bunun göstergesi.

- Orta sahaya Hatay’dan 28 yaşındaki Diallo alınınca işin rengi biraz belli oldu. Alt ligin seviyesi tamam ama burada yetersiz kalabilir. Maritimo’dan kiralanan Baiano, Yasin Pehlivan ve 35’lik Sessegnon burayı tamamlıyor. Rotasyonda da genç oyuncular var ama işte, sadece varlar.

- Öne Montpellier’den Sio’yu almak büyük iş ama etrafı yetersiz. Alanya’dan hatırladığımız Candeias, Rangers’tan getirildi. Ön hattı tamamlayan adamın Stancu olduğunu söylersek yeterince fikir verir diye düşünüyorum. Alkmaar’dan gelen Seuntjens de şu ana kadar sadece 45 dakika oynadı. Fulham’dan kiralanan Ayite’yi hızlıca adapte etmeyi deneyebilirler çünkü ufaktan yangın çıkmaya başladı.

- Kültürü, köklü geçmişi olsa da Gençlerbirliği’nin bu seneki ilk hedefi düşmemek olur. Bunun için de Sessegnon – Sio ikilisinin ayağına bakacaklar. Ligde kalırlarsa büyük iş.

DENİZLİSPOR


- Lige çıkıp iyi hamleler yapan takımların hastasıyız. Kadroyu değiştirmek gerekiyor ama çok oyuncu alırken doğruları seçmek daha da zor. Denizli bu yaz bunu iyi kotardı.

- Yıllardır alt ligde oynadıktan sonra Denizli’yle lige çıkan Stachowiak bu yıl da kalede. İlk doğru hamle bu oldu. Savunmaya Kayseri’den gelen Lopes ve Sapunaru da ligi ciğerine kadar bilen adamlar, etkileri hemen görüldü. Sol bekte Belenenses’ten gelen Bergdich de güçlü, dengeli bir oyuncu. Oğuz Yılmaz’la birlikte burası iyi gözüküyor; Mustafa Yumlu girmediği sürece. İlk 3 maçta gol yemediler.

- Orta sahada Palermo’dan gelen Murawski mücadele anlamında iyi eklemeydi ama yanında Zeki Yavru oynuyordu. Oraya da son gün Alanya’dan Sackey gelince defans önündeki duvar tamamlandı. Ligin en çok top çalan orta sahalarından biri olur Denizli. Kenarlara Reading’ten yer uçağı Modou Barrow ve geçen sezon Ankaragücü’nde oynayan Hadi Sacko eklemeleri tam isabet. Geçen seneden devam eden Aissati ve Recep Niyaz’la birlikte kaleye çabucak gidebilirler. Bir de Olcay var işte öylesine.

- Hugo Rodallega.. Ligde kalmak istiyorsanız iyi bir forvetiniz olmak zorunda. Denizli de ilk iş Kolombiyalı’ya gitti ve biraz da yüksek bir ücretle takıma kattı. Ama böyle bir hamle kesinlikle gerekiyordu, karşılığını da ilk 3 haftada aldılar. Rodallega iyi bir futbolcu olduğu kadar tecrübeli bir lider, onun bu yönünden de çok faydalanacaklar. Alternatif olarak da Guimaraes’ten bir başka Kolombiyalı Estupinan geldi. 22 yaşındaki genç forvet de vatandaşını hem yedekleyip hem de onunla gelişmeye çalışacak.

- Denizli’nin çok geniş bir kadrosu yok ama doğru seçilmiş oyuncuları ve Yücel İldiz’i var. Düşük bütçeli takımlara eli yüzü düzgün oynatan hocalar her zaman saygıyı hak eder. İldiz önderliğinde, büyük sakatlıklar da yaşanmazsa bu kadroyla ligi ilk 10’da bitirirler.

GAZİŞEHİR


- Süper Lig’de yabancı hocanın çalıştığı tek takıma hoşgeldiniz. Gerçi Sumudica biraz ‘değişik’ biri ama olsun, gelen oyuncularla mayayı tutturursa enteresan bir takım çıkacak ortaya.

 - Üçlü savunma, yıllardır birlikte oynayan oyuncular için bile zaman alırken Sumudica yeni kurulan kadroyla direkt üçlü başladı. Fenerbahçe maçındaki tablo facia olsa da sonraki 2 maçta 4 puan gayet iyi. Bu düzeni oturtabilirse ligde çok takıma ters gelir, üçlü savunma hala umacı olarak görülüyor burda.

- Transferde fena işler yapmadılar. Tabi ki çok oyuncu geldi, hepsini yazmayacağım ancak dikkat çeken isimler var. Shakhtar’dan gelen forvet Kayode en öne çıkan isim. Tam Anadolu takımı forveti, işler normal seyrinde giderse İstanbul’a transfer haberlerini görürüz. Alaves’ten Twumasi’yi, Galatasaray’ın Astana maçlarında izlemiştik. Yavaş savunmalara cezayı rahat kesecek bir isim. Başakşehir’den Muhammet, Akhisar’dan Güray ve Galatasaray’dan Muğdat da yerli alternatifler. Burası lig için yeterli gözüküyor.

- Orta sahada Dinamo Moskova’dan Tetteh ve Lens’ten gelen Diarra sert bir ikili vaat ediyor. Frosinone’den Chibsah da buraya yapılan başka bir hamle oldu. Sağ tarafa yapılan Pawlowski hamlesi üçlü savunmaya dönünce biraz taca çıkmış gibi gözüküyor ama sezon içinde ondan da faydalanmak zorundalar. Polonyalı oyuncu fena skor katkısı yapmıyor.

- Üçlü savunmada Trabzon’a geleceği yazılırken Chelsea’ya giden Djilobodji, Betis’ten Rumen Tosca ve Kayseri’den Kana – Bıyık var. Ancak bu üçlünün arkasının boş olması, Sumudica’yı dörtlüye dönüş yaptırıp birini alternatif olarak kullanmaya itebilir. Sol bekte Steaua’dan Morais, sağda bir başka Polonyalı Olkowski var ama o da vatandaşı Pawlowski gibi yedeğe düşmüş durumda. Kalede Zenit’ten gelen Lodygin’i henüz göremedik, birkaç haftaya kadar Günay’ı kesebilirse takıma ciddi katkısı olur. Lodygin – Djilobodji ikilisinin son yıllarda çok az maç oynadığını düşünürsek, kendilerine gelmeleri için biraz zamana ihtiyaçları var.

- Gazişehir az bir bütçeyle fena iş çıkarmadan bir oyuncu grubu oluşturdu. Sumudica buradan bir takım çıkarırsa ligde rahatlıkla takılırlar, ön tarafları çoğu takımdan daha kaliteli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara