30 Nisan 2019 Salı

Süper Lig 30. Hafta Notları


 
                                    Mekanın cennet olsun Josef Sural..


     20 haftalık boşluktan sonra tekrar merhaba. Yine de Linderoth'tan daha az maç kaçırdım.

     Ligde bu süre zarfında çok şey oldu elbette. Transferler, cezalar, acayip skorlar vs ama son 4 haftaya girerken takvim ve cetvel iyice sıkıştı. O zaman başlayalım.

GÖZTEPE - BAŞAKŞEHİR


- Abdullah Avcı yine Robinho'lu 4-6-0'ımsı çıktı, maç bittiğinde sahada aynı anda Bajic - Adebayor - Napoleoni - Robinho - Visca vardı ve tek orta saha oyuncusu 38'lik Emre'ydi. 
E hani plan, hamle, strateji? Deniz Kadah ikinci gole giderken arkadan koşan Emre görüntüsü Avcı'nın çöküşünün ispatıydı. Kulübede 3 orta saha oyuncusu varken hiçbirini kullanamamak, panik düğmesinin içeri göçtüğünün ispatı.

- Göztepe 3 Mart'tan beri gol atamıyordu, bu sefer orta sahadan Borges'i eksiltip Jerome'nin arkasına Deniz'i koyup aşırı eforlu ama gömülmeyen bir oyunla maçı kazandı. Tayfur - Berkan ikilisinin savunma performansları uzun süre konuşulacak cinstendi. Avcı sallanan orta sahanın son çivisini de 71'de çıkarınca meydan tamamen onlara kaldı ama sadece bir fırsat değerlendirilebildi. Eh neredeyse 2 aydır gol atamayan bir takım için bu da iyidir.

- Sezon başından beri 1-0 giderseniz rakipler sizi lig sonuna doğru çözer. Doğru kapanan, Visca'yı insani standartlara indiren her takım Başakşehir'den puan almaya devam edecek. Aşırı yaşlı takımın havalar ısınıp sezon sonu geldikçe tempo yapma şansı da azalıyor. Epureanu da yokken takımın dengesi şaşmış durumda ve psikoloji aşağı doğru iniyor. 

- Göztepe kapanabileceği maçı kazandı ama bu hafta Antalya gibi toptan nefret eden bir takıma kaybederse şaşırmam. Sadece kontraya dönük kadro kurmanın zorluklarını uygulamalı gördüler. Ligde kalırlarsa doğru planlama şart.

- Kimya dersinden ben de hoşlanmazdım, anlıyorum.

KONYA - GALATASARAY


- %66 top hakimiyeti ve 11 şutta '0' isabet. Boşa oynamanın resmini çizmişler Abidin. 

- Konya'nın herhangi bir amacı yok. Savunma yapmak bir amaç olsa bunu kontra planla desteklersiniz ama Konya oyunun doğal akışı sonucu sadece bekledi o kadar. Bu durum mu daha kötüydü yoksa Galatasaray'ın buna bile çözüm üretememesi mi bilemiyorum. 

- Diagne'de olup Mitroğlu'nda olmayan hiçbir şey yok. O zaman Kostas'ın ilk 11 çıkmasını veya daha fazla süre alması beklenir değil mi? Sanırım 10 milyon euro göründüğünden daha yüksek bir bedel, adamı oynatmak zorunda hissediyorsun.

- Demirok - Diagne hattına iki ara pası denendi; biri penaltıyken piksel farkıyla ofsayt oldu, öteki de karşı karşıya aut. Böyle iç karartıcı deplasmanlarda madeni bulunca işlemeniz gerek ama bir şey bulduğunun bile farkında değildi Galatasaray. Kolomb bile Hindistan yerine piyangodan Amerika'yı bulup ordan devam etmişti.

- Beşiktaş, Rize (d) ve Başakşehir öncesi bu maç joker çekme şansıydı, artık eldeki kartlar herkesle aynı. Momentumun tekrar yakalanması için derbide galibiyet şart. 

- Emre Akbaba bu sene deplasmanda oynamaz, Arena'da son 20 dakikalar onu bekler. Linnes'in dönüşü de Mariano - Yuto kenarlarından sonra çok önemli.



BEŞİKTAŞ - ANKARAGÜCÜ



- Beşiktaş, izleyenleri farklı açılardan düşündürmeye devam ediyor. Oyun olarak sıkıntılı başlangıç, rakibin dominasyonu, verilen pozisyonların ardından bir Burak sihri. Zaman zaman duran top da olabiliyor kilidi açan. Skoru bulduktan sonra ise rakibi sürklase eden, tabelayı hızlıca değiştiren Ljajic & Burak şov. Ankaragücü önünde de bu senaryo değişmedi.


 - Ankaragücü Sedat - Moke orta sahasıyla umulmadık bir baskıyla Beşiktaş'ı çok top kaybına zorladı, izleyenlerin de devre sonunda sabrı fazlasıyla zorlandı. Burak sihrinden sonra Vida sürprizi bu virajı da döndürdü, maçın ikinci yarısı biraz formaliteydi.

- Karius - Vida - Atiba - Ljajic - Burak. Omurganız formda olunca sonuca gitmek kolay. Ancak Lens, Güven, Mirin, Dorukhan gibi yan parçaların zaman zaman sallanması, sadece Burak'la sonuca giden takımın işleyişini tehdit edebilir. Tabi Burak Viserion gibi yakıp yıktıkça bunların telafi payı her zaman var.



FENERBAHÇE - TRABZON


- Sadık - Topal - Jailson'un sağlıklı top çıkarması beklenmiyordu, Trabzon da buna dönük baskıyla başlayıp önce pozisyonları sonra da golü buldu. Maçı çok başka yerlere götürmeyi vaat ediyorlardı ama nedense tempoyu düşürdüler. Hiç lüzum yoktu.

- Yanal'ın Tolgay ısrarını kim bitirdiyse tebrikler ama alternatifinin Jailson - Topal olması da talihsizlik. Sezon bitmedikçe sahada izlenen 'şey'in verdiği acı artıyor. Onun da futbol olmadığı kesin.

- Kadronun en yetenekli ismi Valbuena yedekken, Alanya sonrası burada da kaybetmemek esas plan olmuştu Yanal için. Yalnız Fenerbahçe bu sezon bir şey kazanmadığı için kaybedeceği bir şey de yoktu, bunu atladılar sanırım. Neyse bu sezon bunlar normal.

- Ünal Karaman sezon sonu tahlili yaparken en çok bu maça üzüleceğine eminim. Kontrol, kalite ve tempo Trabzon'dan yanayken çok kötü değişikliklerle rakibi diriltti. Fenerbahçe, Galatasaray'dan sonra bu maçta da eksik oynuyor düşüncesi vermediyse bu iki takımın ciddi düşünmesi gerek. Problemin kaynağı onlardı.

- Fenerbahçe için lig bitti, Trabzon'un üçüncülük şansı sürüyor. Sezon sonu kıl payı dördüncü olurlarsa Sosa'nın o faulü daha yaralayıcı olacak.

- Fenerbahçe için maçtaki tek iyi şey, Yanal'ın "Trabzon'u belki de üçüncülükten ettik." dememesi. Gelişim güzel şey.


KISA KISA ANADOLU



- Bursaspor'un halini kimse Devlet Bahçeli'den iyi özetleyemez. 30 maçta 5 galibiyet ve en son da Akhisar'ı içerde yenememek.. PTT seni çağırıyor.

- Rize yine üstün oynayıp sonuç alamadı ama gittikleri yol kesinlikle doğru. Sivas'ı yenseler çok avantajlı olacaktı ama iddiaları sürüyor. Sivas tıpkı Fenerbahçe gibi, alttakiler bu kadar kötü olmasa sıra mutlaka kendilerine gelecekti.

- Erzurum direnmeye devam ediyor, Göztepe'nin bu haftaki acayip galibiyeti olmasa en şanslı onlardı. Yine bu şans bitmedi çünkü diğerlerinden çok daha uzun süredir çabalıyorlar. Avrupa iddiası olan Antalya'dan puan almak iyidir.

- Malatya içerde Kasımpaşa'ya kazanarak, Alanya da deplasmanda Kayseri'yle berabere kalarak Avrupa şansını devam ettirdi. Lig o kadar sıkışık ki yarım puan bile alan bir şeylerden kopmuyor. Bu durum kalite mi vasatlık mı epey tartışmak lazım.




HAFTANIN OLAYLARI


- Josef Sural'ın hayatını kaybettiği olay bir kaza değil cinayet çünkü şoför uyumuş. Para kazanmak için geldiği yabancı bir ülkede, üstelik 2.5 ay önce yeniden baba olmuş birinin böyle bir ihmalle ölümü çok acı. Failin en üst seviyeden cezalandırılmasını dilerim. 





Bu Blogda Ara